Sefine-i Evliya yazarı Hüseyin Vassaf Bey bu eserinde bizzat tanımak şerefine erişmiş olduğu Seyyid Abdülkadir Belhi Hazretleri'nden bahsederken şöyle demektedir: "... Seyyid Hazret orta boylu, buğgay renkli, mutavassıd beyaz sakallı, kara gözlü, güzel sözlü, pak özlü idi. Hafif söylerdi. Tab'ı cemale nazır, rahim ve şefkatleri galib idi. Sevdiklerine "kuzum" tabirini kullanırdı..."
Tasavvuf tarihçileri bir ayırım yapmış, Melamiliği Hamdun Kassar ile başlayan, Ömer Sıkkıni ile devam eden ve sonunda da Seyyid Muhammed Nurul Arabi'ye uzanan üç devreye ayırmış olsalar da, hakikat şudur ki; Melamet neş'esini mahdud bir devreye münhasır kılmak doğru değildir. Ehli Melamet her devirde, cemiyyet içerisinde erimiş gibi yaşamış, iddiadan uzak kulluğu kendilerine hal olarak seçmiş sırlı insanlardır.
Manisa Haberciniz
Manisa Haber - Manisa Haberleri http://www.manisahaberciniz.com
Bu eserlere nereden ulaşabiliriz?
YanıtlaSil